Pisa Gezisi: Floransa’dan Günübirlik Gezi Rehberi

İtalya’yı gezmelere anlatmalara doyamadım resmen. Ülkede yapılacak, görülecek o kadar çok şey var ki yaz yaz bitmiyor. Bu yazımda da sizi Pisa’ya götürüyorum. Floransa’yı gayet sistematik bir şekilde gezince oluşan yarım günlük boşluğumuzu Pisa ile dolduralım dedik. Trene atlayıp Pisa’ya gittik ve hedefe kilitlenmiş füze gibi doğruca Pisa Kulesi’ni görüp geri döndük. Dolayısıyla Pisa benim şimdiye kadarki en turistik yazım olacak. Öyle diğer yazılarımdaki gibi rota çizimleri, özel tavsiyeler falan olmayacak maalesef.

Pisa İtalya’nın kuzeyinde, Toscana bölgesinde yer alıyor. Küçük bir şehir, nüfusu 100 bin civarında. Diğer İtalyan şehirlerine kıyasla, Pisa Kulesi’nin bulunduğu Mucizeler Meydanı (Piazza dei Miracoli) dışında, turistik açıdan çok da bir şey vadetmiyor. Bu nedenle Pisa’yı İtalya seyahatinizin merkezi yapmak yerine, eğer yakınlarındaysanız günübirlik bir destinasyon olarak planlamanızı öneririm. Mesela Pisa, Floransa ve Siena’ya tren ile 1-1.5 saatlik mesafede. Bizim gibi Floransa’yı güzelce gezip, yarım gününüzü de Pisa’ya ayırabilirsiniz. Ya da vaktiniz bolsa Roma, Venedik, Bologna gibi daha uzak rotalarla da birleştirebilirsiniz.

Pisa’ya Ulaşım;

Pisa Galileo Galilei Uluslararası Havalimanı’na (daha çok yaz aylarında olmak üzere) haftanın belirli günlerinde THY’nin direkt uçuşları bulunuyor. Direkt uçuş olmadığı zamanlarda THY ve Pegasus ile Bologna veya Roma’ya gidip oradan Pisa’ya aktarma yapabilirsiniz. Aslında sadece Bologna ya da Roma’dan değil ülkenin her yerinden Pisa’ya tren ile kolayca ulaşabilirsiniz. Daha önce Floransa yazımda da bahsettiğim gibi İtalya’nın harika bir demiryolu ağı ve hızlı tren seferleri düzenleyen iki büyük firması var; devlete ait olan Trenitalia ve NTV firmasının hızlı treni Italo. Üzerlerine tıklayarak biletinizi online olarak alabilirsiniz.

Havaalanı-Merkez Ulaşımı;

Pisa Galileo Galilei Havalimanı Pisa merkeze sadece 2-3 km uzaklıkta bulunuyor. Merkeze ulaşım seçeneklerimiz ise şöyle;

• Yürümek. Daha önce hiçbir şehirde seçenekler arasına girmeyen bu eylem Pisa’da mümkün. Eğer yükünüz yoksa, hava güzelse, turist gazına gelmişseniz yürünebilir. Sonuç olarak 2 km sonra merkezdesiniz.
• Havaalanı ile 2 km ötedeki Pisa Central Station arasında her 5-8 dk’da bir Pisamover adını verdikleri hızlı tren seferleri bulunuyor. Tek yön bilet fiyatı 5 euro. 5 dk’da Central Stationdasınız.
• Mesafe çok kısa olduğundan taksi de kullanabilirsiniz. 5 dakikada merkezde olursunuz, ücreti de 25 euro civarında tutar.
  

Pisa’ya uçakla gelirseniz durum bu şekilde. Bu arada şunu da belirtmek istiyorum Pisa Airport’tan Floransa’ya geçmek isterseniz havaalanından kalkıp 1 saatte direkt Floransa’ya giden otobüsler var. Burayı tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Burada küçücük bir parantez açmak istiyorum. Pisa için kalmalık değil, görüp geçilmelik bir şehir dedik. Eğer valiziniz, sırt çantanız varsa bunu elinizde yük etmeye gerek yok. Pisa Central Station’da 12 saatliği 5 euro’ya olan bagaj saklama depolarını kullanabilirsiniz.

Pisa’ya trenle geldiyseniz durum daha da kolay çünkü Pisa Central Station zaten Pisa’nın merkezinde bulunuyor. Ana hedefimiz olan Mucizeler Meydanı da bulunduğumuz noktaya oldukça yakın, sadece 20 dakikalık yürüme mesafesinde.

Şehir içi ulaşıma gelince Pisa zaten küçük bir şehir olduğundan her yeri kolaylıkla yürüyerek gezebilirsiniz, özel bir araca ya da toplu taşımaya ihtiyaç duyacağınızı sanmıyorum.

Pisa Yürüyüş Rotası;

Pisa diğer İtalyan şehirlerine göre turistik açıdan biraz daha zayıf kalıyor. En önemli noktası bizim de görmek için Floransa’dan gelip yarım günümüzü ayırdığımız, Pisa Kulesinin bulunduğu Piazza dei Miracoli yani Mucizeler Meydanı. Zaten Pisa’yı turistik açıdan değerli kılan işte bu meydan. Burası ve Pisa Kulesi olmasaydı, muhtemelen Pisa şehri turistlerin uğramadan geçip gittiği bir yer olurdu. Neyse biz hedefimize dönelim. Pisa Central Station’dan Pisa Kulesine ulaşmak oldukça kolay. İstasyona sırtınızı dönüp dümdüz 20-25 dakika boyunca yürüdüğünüzde Kule karşınıza çıkacak. ‘Benim yön duygum iyi değil, ben karıştırırım’ diyorsanız da turist olduğunu düşündüğünüz herhangi bir grubun peşine takılabilirsiniz.

Yukarıdaki haritada da işaretlediğim gibi Pisa Central Station’dan Miracoli Meydanı için bizim izlediğimiz rota bu şekilde. Haritada tam çıkmamış ama ben buradan yazayım; İstasyonun hemen karşısındaki Vittorio Emanuele II Meydanından Corso İtalia’ya geçip bu alışveriş caddesi üzerinden Ponte di Mezzo’ya yürüyoruz. Köprünün hemen karşısındaki Garibaldi’nin bulunduğu heykelin sağından (yani Borgo Stretto’dan) 10 dakika kadar dümdüz ilerleyince Pisa Kulesi’ni karşınızda buluyorsunuz zaten.

İstasyona sırtınızı dönüp 200-250 metre kadar ilerlediğinizde ortasında Vittorio Emanuele II’nin herkelinin bulunduğu Piazza Vittorio Emanuele II’ye geleceksiniz. Burası etrafında cafelerin ve yerel satıcıların bulunduğu küçük bir meydan.

Meydandan Corso İtalia’ya doğru geçiyoruz. Burası trafiğe kapalı, sağlı sollu bir çok mağazanın olduğu, fazlasıyla turistik ancak gezmesi de bir o kadar keyifli bir cadde. Yolun sonu Ponte di Mezzo’ya çıkıyor. Floransa gibi Pisa da Arno Nehri kenarına kurulmuş bir şehir. Nehir şehri ikiye ayırıyor. Pisa Kulesi’nin olduğu taraf daha turistik, Pisa’nın Old Town bölgesi. Diğer taraf ise turistin daha az bulunduğu, daha yeni kesim. Eğer vaktiniz varsa güzel manzaralar sunan Arno Nehri çevresinde dolaşabilirsiniz.

Ponte di Mezzo’nun hemen karşısında Piazza Garibaldi var. Piazza Garibaldi’nin sağ tarafından Borgo Stretto üzerinden yolumuza devam ediyoruz.

Ve sonunda Miracoli Meydanı’na (ya da Mucizeler Meydanı’na) vardık. Yeşil, boş bir arazinin ortasında tek başına boynu bükük bir Pisa Kulesi beklerken, kulenin yanındaki Bazilika ve Vaftizhanenin güzelliği karşısında ufak çapta bir şok yaşadığımı itiraf etmeliyim. Akıllarımıza kazınan o ikonik Pisa Kulesi fotoğrafları nedense hep belli bir açıdan çekildiğinden yanını yöresini bomboş bekliyorsunuz haliyle. Halbuki yanındaki yapılarla hayal ettiğimden çok daha güzel bir meydan burası.

Mucizeler Meydanı, surlar içersinde oldukça yeşil bir alana kurulu, içerisinde Pisa Kulesi, Pisa Katedrali, St. John Vaftizhanesi, Composanto Monumentale ve Campanile gibi baba yapıları bulunduran, 1987 yılından beri UNESCO dünya miras listesine yer alan bir meydan. İsmini şair ve yazar Gabriel d’Annunzio tarafından almış. Pisa’nın en turistik noktası olduğundan tahmin edeceğiniz gibi yılın her dönemi turist ile dolup taşıyor.

1063-1090 tarihleri arasında yapılan Pisa Katedrali Toscana bölgesinin en büyük katedrali olma ünvanına sahip. Ayrıca bu meydanın da en eski yapısı. Katedral Bizans, Roma ve Arap mimarisinin özelliklerini taşıyor. 1595 yılında çıkan yangın sonrasında ağır hasar almış, sonrasında restore edilmiş. Üzerindeki işlemeler ve kabartmalarla tartışmasız meydanın en ihtişamlı yapısı ancak maalesef Pisa Kulesi’nin gölgesinde kalıyor, düpedüz haksızlık ediliyor kendisine. Düşünün bir çok turist buraya bu muhteşem yapının varlığından habersiz bir şekilde geliyor. İtalya seyahatlerimizde, özellikle sonlara doğru katedral, kilise görmekten artık gına geldiği için biz Pisa Katedraline girmeyi tercih etmedik. Girmek isterseniz katedralin girişi ücretsiz, daha doğrusu burada fixed time free ticket diye bir sistem geçerli. Yani giriş ücretsiz ancak saatini önceden seçmeniz gerekiyor. Eğer meydandaki diğer yapılara bilet aldıysanız Katedrali istediğiniz zaman gezebiliyorsunuz.

Katedralin yanında bulunan gotik mimarideki Vaftizhane yani Baptistery’nin yapımına 12.yy’da başlanmış ve söylenene göre yapımı 200 yıl sürmüş. Kendisi İtalya’nın en büyük vaftizhanesi. Çok fark edilmese de Pisa Kulesi’nin zemininden dolayı eğilmesi problemi burası için de mevcut. Vaftizhane yapıldığından beri 0.6 derecelik bir eğim yaşamış ancak dediğim gibi şu an için fark edilmiyor. Vaftizhanenin dillere destan bir akustiği olduğu söyleniyor.

Ve sıra meydanın en ünlüsünde, Pisa Kulesi yani Torre di Pisa. Şüphesiz meydanın en turistik yapısı, İtalya’nın ise simgelerinden biri. İtalya denince akla gelen ilk yapı Kolezyumsa ikincisi de Pisa Kulesidir. Pisa Kulesi, kendisinden 100 yıl önce yapılmış Pisa Katedrali’nin çan kulesi olarak 1173 yılında yapılmaya başlanmış. Kulenin 3. katı yapılırken zeminindeki çökmeden dolayı güneye doğru eğildiği farkedilmiş. Bu eğilmeden sonra kulenin yapımına 100 yıl kadar ara verilmiş. Daha sonra 1272’de mimar Giovanni Di Simone bu eğikliği düzeltebileceğini düşünüp bir takım çalışmalar yapmış, ayrıca kuleye 4 kat daha eklemiş. Ancak maalesef bütün bunlar kulenin biraz daha eğilmesine yol açmış. Zeminindeki sorun yetmezmiş gibi bir de zaman içerisinde yakınlarında yapılan yol çalışmalarıyla kule iyice eğilmiş. Hala da (yüzyılda 0,7 cm olacak şekilde) eğilmeye devam ediyor. 1990-2001 yılları arasında ciddi bir onarım geçirmiş. 20 milyon sterlinlik bir proje ile kulede yaklaşık 45 cm’lik bir düzleştirme yapılmış. Söylenene göre bu restorasyon sayesinde kule 200 yıl daha sapasağlam ayakta durabilecekmiş. Yani kule yıkılmadan görelim diye işinizi gücünüzü bırakıp kendinizi bir hışım Pisa’ya atmanıza gerek yok. Kulenin yıkıldığı falan yok sapasağlam ayakta, muhtemelen bizlerden çok daha uzun ömürlü olacak.

56 metre yüksekliğinde olan kule üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden oluşmuş. Yapımında sadece mermer kullanılmış. Sonrasında farklı mimarlar tarafından müdahale edilmiş ancak maalesef ilk mimarı bilinmiyor. Pisa Kulesi sanki fotoğrafta göründüğünden daha da eğikmiş gibi geldi bana. Tabi bu durum baktığınız açıya göre de değişiyor. İsterseniz 294 basamak tırmanıp Pisa Kulesi’nin tepesine de çıkabilirsiniz. Kuleye belli sayıda ziyaretçi alındığı için önceden rezervasyon yaptırmalısınız.

Gelelim bilet fiyatlarına. Az önce de dediğim gibi Katedralin girişi ücretsiz. Katedral dışındaki yapıların hepsi için bilet almanız gerekiyor. Kule ve kompleksin tamamını içeren biletin fiyatı 27 euro. Kulenin dahil olmadığı tüm kompleksi içeren bilet 11 euro. Sadece Pisa Kulesi 20 euro, kompleksteki tüm yapıların tek tek girişleri ise 8 euro. Buraya tıklayarak bilet çeşitlerini tek tek inceleyip online olarak alabilirsiniz.

Evet bizim Pisa gezimiz burada bitiyor. Yazımın en başında da söylediğim gibi yarım güne sığdırdığımız, merkezinde Pisa’nın ana yapılarını barındıran Mucizeler Meydanı’nın olduğu, olabildiğince turistik bir gezi oldu. Ama bence İtalya gibi her yerinden güzellik fışkıran bir ülkede Pisa’ya da bu kadar zaman ayırmak yeterli. Benim anlatmış olduğum bu hattın dışında, eğer vaktiniz varsa; Şövalyeler Meydanı, Carovana Sarayı, Santa Maria della Spina Kilisesi, Garibaldi Meydanı gibi yerleri de ekleyebilirsiniz. Başka bir yazıda görüşmek üzere hoşçakalın. Aklınıza takılanlar için bana ulaşabilirsiniz…

Floransa gezi yazısı için buraya tıklayabilirsiniz..

Roma gezi yazısı için buraya tıklayabilirsiniz…