Asya, Genel, kamboçya

Siem Reap ve Angkor Wat: Ziyaret İpuçları ve Gezi Rehberi


Bir önceki yazımda Kamboçya hakkında genel bilgiler vermiş, akılları kurcalayan sorulara biraz olsun yanıt olmaya çalışmıştım (bu nedenle buraya başlamadan önce Kamboçya ile ilgili genel bilgiler yazımı okumanızı şiddetle öneririm). Evet artık Kamboçya’nın nasıl bir yer olduğunu, ne zaman gitmemiz gerektiğini, güvenliğini, temizliğini, yemesini, içmesini, kısacası gittiğimizde nelerle karşılaşacağımızı az çok biliyoruz. Şimdi sıra milyonlarca turistin Kamboçya’ya gitme sebebi olan Siem Reap’daki Angkor Wat’a geldi. 
Siem Reap, bünyesinde bulundurduğu Angkor Wat nedeni ile Kamboçya’nın en çok turist ağırlayan şehri. Turizm sadece Siem Reap için değil Kamboçya için de en önemli gelir kaynaklarından biri. Koskoca ülke Angkor Wat turizmi ile geçiniyor gibi bir durum söz konusu. Hal böyle olunca da şehre büyük yatırımlar yapılmış. Siem Reap’a harika bir havalimanı, çok güzel mekanlar ve oteller açmışlar. Şehri Kamboçya’nın vitrini misali süsleyip püslemişler. 

Siem Reap’a ulaşım??

Türkiyeden kalkıp da Siem Reap’a direkt ulaşamıyorsunuz. Bu nedenle çevre şehirlerden aktarma yapmanız gerekiyor. Siem Reap, Bangkok, Ho Chi Minh City ve Hanoi’ye uçakla 1-1.5 saatlik mesafede bulunuyor. Tayland, Vietnam ya da Laos gibi ülkelerde bulunuyorsanız Siem Reap, buralardan 1-2 günlüğüne gelmek için çok iyi bir destinasyon. Yalnız mesafe yakın olduğu için bu uçuşlarda bazen pır pır uçak kullanılabiliyor (pır pır dediğim ATR 72 model uçaklar). Eğer uçuş hassasiyetiniz varsa bu konuda dikkatli olmanızı öneririm. 

Bunun dışında bu şehirler arasında otobüs yolculuğu da mümkün. Bir çok gezgin daha ucuz olduğundan bu yolu tercih ediyor. Genel olarak otobüs biletleri 15-20 dolar arası tutuyor, yolculuk süresi de gerek Bangkok’dan gerekse Ho Chi Minh City’den 6-7 saat sürüyor. Giant Ibis Transport bu noktalar arasında sefer yapan firmalardan biri. Üzerine tıklayarak fiyat incelemesi yapabilirsiniz. 

Siem Reap’ta henüz birkaç ay önce açılmış, uluslararası bir çok uçuşun gerçekleştirildiği gıcır gıcır bir havalimanı var. Havalimanı şehrin 50 km dışında bulunuyor. Havalimanından çıkar çıkmaz taksi ve tuktuk şoförleri etrafınızı hemen çeviriyorlar. Biz Grab uygulamasından taksi çağırıp merkeze geçtik. Ulaşım her türlü yolla 30-40 USD civarı tutuyor. Yalnız Kamboçya’da hız sınırı o kadar düşük ki bomboş yolda 50 km hızla ancak 1-1.5 saatte merkeze varıyorsunuz. Yolu gayet düzgün yapmışlar ama yolculuk uzun sürdüğünden tuktuk kullanmak çok yorucu olabilir. Bence havaalanı transferlerinde mutlaka taksi kullanın. 

Siem Reap’ta temel olarak yağmurlu ve kuru sezon olmak üzere iki sezon bulunuyor. Ziyaret için en uygun zaman hem serin hem de yağışın az olduğu Kasım-Nisan arası dönemdir. Bu aylar dışında kalan dönemlerde Siem Reap’taki sıcaklık ve yağış, şimdiye kadar aklınızda var olan tanımları yerle bir edecek kadar yoğun olabilir haberiniz olsun. Kuru sezonun en sıcak zamanında gidip de yanıp kavrulduğumuzdan ideal zamanlarda gitmek için mücadele etmenizi tavsiye edebilirim. 

Siem Reap’ta konaklama??

Siem Reap’ta kaç gün kalmalı??

Siem Reap’ın asıl olayı Angkor Wat. Eğer vaktiniz varsa 1 gün de Tonle Sap Gölü’ne ayırabilirsiniz. Yani kabaca 2 gün yeterli bir süre. Ama sadece Angkor Wat için gelecekseniz 1 tam gün de yeterli olur. 

Siem Reap’ta şehir içi ulaşım??

Şehiriçi ulaşımda her yerde kolaylıkla bulabileceğiniz tuktuklar ve genel bilgiler verdiğim yazımda uzunca bahsettiğim Grab uygulamasını kullanabilirsiniz. Buraya tıklayarak yazıma ulaşabilirsiniz.

Siem Reap’ta gezilecek yerler??

Bu şehirde genel olarak gezilecek yerler şunlar;

  • Angkor Wat
  • Tonle Sap Gölü
  • Pub Street
  • Siem Reap Gece Pazarı

Aslında Siem Reap’ta ekstrem sporlardan tutun da çeşitli kültürel faaliyetlere kadar yapabileceğiniz bir çok aktivite var. Ne yalan söyleyelim bizim bunlarda gözümüz yok. Biz de milyonlarca turist gibi aynı nedenle bu topraklardayız; Angkor Wat. 

ANGKOR WAT

Baştan söyleyeyim ki Angkor Wat yeryüzünde gördüğünüz göreceğiniz en güzel şey olabilir. Buraya basit bir tapınak, sıradan bir tarihi mekan muamelesi yapmak çok büyük haksızlık olur. Bana sorarsanız Angkor Wat, Hindistan’ın Taç Mahal’i, Japonya’nın Fushimi Inari’si, İtalya’nın Kolezyum’u sınıfında. Yani ‘Dünya’nın öteki ucuna sadece bir tapınak görmeye mi gideceğim??’ gibi sığ bir düşünce içine girmeyin, ayıp olur valla. 


Angkor Wat, Siem Reap’ın 6 km kuzeyinde bulunan dev bir tapınak kompleksi. Aslında Angkor Wat için tapınak kompleksi tanımı az kalabilir, tapınak şehri  desek daha uygun olur sanki. Çünkü içinde bulunduğu orman ile birlikte 400 kilometrekarelik kocaman bir alanı kapsıyor. 12.yy’da II. Suryavarman tarafından Hinduizm’deki üç ana tanrıdan biri olan Vişnu’ya adanmış bir Hindu tapınağı olarak yapılmış ancak 13. yy’da Budist tapınağına çevrilmiş. Yazıtlara göre 300.000 işçi, 6000 fil kullanılarak 35 yılda inşa edilmiş. 14.yy’da Kmer Krallığı’nın başkenti Phnom Penh’e taşınınca burası terkedilip unutulmuş. Tabiat Ana da boş durmamış tabii. Koskoca Tapınak şehrini şefkatli kolları ile sarmış sarmalamış. Bırakın dünyayı Kamboçyalılar tarafından bile zaman içerisinde varlığı unutulmuş. Taa ki 1858 yılında Fransız doğa bilimci Henri Mouhot tarafından yeniden keşfedilene kadar. 1900’lü yıllarda tapınağı işgal eden bitkiler ve üzerindeki toprak temizlenmiş, ciddi bir restorasyon sürecinden geçmiş. 1992 yılında UNESCO’nun Dünya Miras Listesinde girmiş. Angkor Wat şehrinde 100 civarında tapınak bulunuyor. Dünya’nın en büyük dini anıtı olma özelliğine sahip.

Angkor Wat’ın gezginler tarafından keşfedilmesinde ise Angelina Jolie’nin başrolünü oynadığı 2001 yapımı Lara Croft: Tomb Raider filminin rolü çok büyük. Filmin bazı sahneleri Angkor Wat ve Ta Prohm Tapınağında çekilmiş. Hatta Ta Prohm Tapınağı herkes tarafından Tomb Raider Tapınağı olarak biliniyor. 

Angkor Wat Arkeoloji Parkına girmek için Pass bilet almak zorundasınız. Biletinizi e-ticket olarak online almanızı öneririm. Bunun için buraya tıklayabilirsiniz. 1 günlük (37 USD), 3 günlük (62 USD) ve 7 günlük (72 USD) biletler mevcut. Bana sorarsanız 1 günlük bilet yeterli olur. Burası Dünya’nın en güzel yeri ona bir itirazım yok ancak bir noktadan sonra tüm tapınaklar birbirine benziyor. Bu nedenle en meşhur tapınakları gezmek yeterli. Bunlar; Angkor Tapınağı, Bayon Tapınağı ve Ta Prohm Tapınağı. Bu üç tapınağı gezmek bile neredeyse yarım gününüzü alıyor zaten. 


Angkor Wat çok ama çok geniş bir alanı kapsıyor. Tapınaklar arasında yürümeniz imkansız. İlla ki bir ulaşım aracı kullanmak zorundasınız. Ulaşım aracının seçiminde en önemli rolü sıcaklık ve yağış oynuyor tabi ki. Mesela hava serinse, güneş rahatsız edici boyutta değilse bisiklet ya da tuktuk çok eğlenceli olabilir. Ancak sıcak sezonda gittiyseniz sakın ola ki üstü açık, kenarından kıyısından güneşin teninize temas ettiği, en önemlisi de kliması olmayan bir aracı tercih etmeyin. Mümkün değil o sıcakta gezemezsiniz. 


Olay şu şekilde işliyor; taksi, tuktuk, minibüs artık ne kiralayacaksanız bir gün önceden otelin resepsiyonuna söylüyorsunuz. Onlar sizin için, size bütün gün Angkor Wat’ta eşlik edecek, istediğiniz tapınaklara götürecek bir şoförle iletişime geçiyorlar. Sabah saat 5’te gün doğumunu izlemek üzere arabanıza binip yola çıkıyorsunuz. İsterseniz rehberlik hizmeti de satın alabiliyorsunuz. Siz tapınakları gezip bitirdiğinizde şoförünüzü arıyorsunuz gelip sizi alıyor, sonra istediğiniz yere götürüyor. Bu hizmetin karşılığı klimalı transit bir araç için 45-50 USD. Tabi otelden kiralayınca bir tık daha pahalı oluyor, ancak  sokakta kime sorsanız size birilerini bulur zaten. Bu fiyat tuktuk içinse 20-25 USD civarlarında. Tekrar ediyorum eğer hava serinse tuktuk da gayet eğlenceli ve yeterli bir seçenek. Ama hava sıcaksa tuktukun yakınından bile geçmeyin. 
Angkor Wat’ta Kamboçya’dan beklemeyeceğim kadar iyi bir turizm organizasyonu ile karşılaştığımı söyleyebilirim. Bir kere her yer tertemiz. Koskoca alanda kirli, dağınık, ortama aykırı tek bir şey görmedim. Etrafta sürekli temizlik ve güvenlik görevlileri geziniyor. Tapınağın her yeri cafelerle dolu. İstediğiniz zaman bir şeyler içip soluklanabiliyorsunuz. Yalnız ormanın ortasında olduğunuz için her yer maymun dolu. Aklımdayken Angkor Wat’ın her yerinde değil ama bazı yerlerinde kıyafet kuralı olduğunu söylemeliyim. Diz üzerinde şort ve askılı bluz ile girmeye bazı noktalarda izin vermiyorlar. Tapınağın girişinde size gün boyu eşlik edecek ve her yeri ayrıntıları ile anlatacak bir rehber ile anlaşabilirsiniz. Hemen hepsi gün boyun size eşlik etmeye 50 USD civarı istiyor. 

Gelelim tapınaklara. Angkor Wat’ın ana tapınağı, hani şu Kamboçya’nın bayrağında ve her yerde kaşımıza çıkan o meşhur üç çatılı siulet, Angkor Tapınağı. Burada gün doğumu olmazsa olmaz bir aktivasyon. Saat 5 gibi hava karanlıkken yollara düşüyorsunuz. Gün doğumu güzel ama ortam o kadar kalabalık ki güzel fotoğraf çekmek için yer kapmaktan güneşe konsantre olamadık bir türlü. Manevi yönü ağır olan yerlerde insan biraz sakinlik istiyor. Ama kafamızı nereye dönsek garip şekillerde poz veren çiftler, ormanın ortasında koşuşturan sevimli çocuklar, turistlerin peşine takılan fotoğrafçılar ve rehberler, kısacası sürekli bir hareket hali gördüğümüz için pek o beklediğim duyguyu yaşayamadım açıkçası. Ama yine de Angkor Wat’ta gün doğumu kesinlikle yaşanması gereken bir deneyimdi. Siz bana bakmayın, gidin yani.

Ana Tapınak, Hinduizm’de tanrıların yaşadığı yer olduğuna inanılan Meru Dağı’nı simgeleyen dağ biçimli kubbeleri ile ünlüdür. Tapınağın çevresinde kalın duvarlar ve hendekler bulunur. Angkor Wat’ın en önemli özelliklerinden biri taşlarının üzerinde soyut motifler içeren apsara dansçılarını resmeden rölyef işlemeleridir. Angkor Wat’ta yaklaşık 2000 tane Apsara figürü bulunuyor.

Ta Prohm Tapınağı

Angelina Jolie’nin filminden dolayı turist milleti burayı daha çok Tomb Raider Tapınağı olarak biliyor. Hani yazımın başında yüzyıllar boyu unutulan tapınağı doğanın sarıp sakladığını söylemiştim. İşte bunu en iyi gözlemleyebileceğiniz tapınak burası. Devasa Banyan ağaçları kökleri ile kocaman tapınağı yutmuş resmen. Tapınağa gitmek için kısa bir orman yürüyüşü yapmanız gerekiyor. Kamboçya’nın bu ikonik tapınağını görmeden dönmeyin asla.

Bayon Tapınağı

Bayon Tapınağı 12.yy’da Budist Kral VII. Jayavarman tarafından inşa ettirilmiş fakat sonrasında farklı krallar tarafından değişikliklere uğramış. Bu nedenle tapınakta Budist ve Hindu mimari özellikleri bir arada görülüyor. Tapınak Kmer İmparatorluğu’nun başkenti olan Angkor Thom’un tam merkezine inşa edilmiş. Bayon Tapınağı’nın özelliği üzerindeki devasa yüz heykelleri. Kimileri bu yüz motiflerinin Çin Budizmi’nin önemli figürlerinden olan Avalokiteshvara’ya ait olduğunu, kimileri de Kral VII. Jayavarman’ın kendi portresi olduğunu iddia ediyor. Kimindir bilinmez ama bazı tarihçiler bu yüz motiflerini ‘Güneydoğu Asya’nın Mona Lisa’sı olarak tanımlamışlar. Bayon Tapınağı Angkor Wat’ta gördüğümüz tapınaklar arasında bence işçiliği en güzel olanıydı. Üzerinde toplam 11.000’den fazla oyma figür bulunduruyor. 

Bayon Tapınağı’nda günümüzde 216 yüz motifinin işlendiği 49 kule bulunuyor.

Bu saydığım tapınaklar mutlaka görmeniz gerekenler. Güneş tepede yükselip enerjiniz düştükçe ikinci üçüncü tapınaktan sonra hepsi birbirinin aynısı gibi geliyor. Ama dediğim gibi Angkor Wat alanında 100’e yakın tapınak var. Gerisi sizin ilginize ve enerjinize kalmış.

TONLE SAP GÖLÜ

Siem Reap’ın 17 km dışında yer alan Tonle Sap Gölü, Güneydoğu Asya’nın en büyük tatlı su gölüdür. Mekong Nehri ile bağlantısı bulunan göl Dünya’nın en zengin tatlı su balığı kaynağı. Göl üzerinde 170 adet yüzer köy bulunuyor ve Kamboçyalıların yaklaşık %25’i bu köylerde yaşayıp balıkçılık ve timsah çiftliği ile geçimlerini sağlıyorlar. Son dönemde turizm de Tonle Sap için önemli hale gelmiş. Angkor Wat aşkına Siem Reap’ta bulunan turistler günübirlik olarak gidip Tonle Sap Gölü’nü görebiliyorlar. Tur ya da ulaşım ayarlayabilmek için otelinizin resepsiyonundan ya da Siem Real sokaklarında herhangi bir taksiciden yardım alabilirsiniz. Tonle Sap gölüne günübirlik turların fiyatları da 23-30 USD civarı. 


Tonle Sap seyahati iklimden etkilenebiliyor. Biz suların çekildiği sıcak dönemde Kamboçya’ya gittiğimizden konuştuğumuz yerliler bize bu turu çok da önermediler. Bu sezonda sular çekilmiş olduğundan bazı yerlere ulaşımda zorluk çekilebiliyormuş. Ayrıca gölün görüntüsü de güzel olmuyormuş. O sıcakta tepedeki güneşten hiç bahsetmiyorum bile. Daha çok ekim ayına kadar olan yağışlı sezonda görülmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu sebeplerden biz Tonle Sap’ı pas geçmek zorunda kaldık.

PUB STREET

Uzakdoğu’da görmeye alıştığımız, gün içerisinde in cin top oynayan ama hava kararınca insanların saklandıkları yerden çıkıp da çılgınlar gibi hayata karıştıkları, bol dum tıslı gece klüpleri, sokak lezzetleri, masaj salonları, barlar ile dolu caddelerinin Kamboçya versiyonu. Bangkokdakinden Vietnamdakinden ya da başka bir Uzakdoğu şehrindekinden farklı bir görüntü yok yani. Akşam yemek yemek, eğlenmek ve hoş vakit geçirmek için gayet güzel bir yer. 

NIGHT MARKET

Kamboçya’ya ait her türlü yerel ve hediyelik ürünü bulabileceğiniz, ayaküstü birşeyler atıştırabileceğiniz Night Market’i buraya yazdım ama günümüzde artık Siem Reap’ın her yeri Night Market haline gelmiş durumda. Yine de başlık olarak kalsın istedim. Siem Reap’ta Night Market ayarındaki dükkanlar genellikle gece 23.00’a kadar açık. 

Özetle;

  • Kamboçya’nın başka şehri başka yeri nasıldır bilmem ama Dünya’nın en eski ve en büyük tapınak kompleksi olan Angkor Wat’ı ölmeden önce mutlaka ama mutlaka görmelisiniz.
  • Siem Reap, Tayland ve Vietnam’a 1-1.5 saatlik uçuş mesafesinde bulunduğundan, özellikle bu ülkelerdeyseniz, seyahatinize eklemenizi şiddetle tavsiye ederim.
  • Şehiriçi ulaşımda Grab uygulamasını tavsiye ederim. Ancak tuktuk ya da taksiye binecekseniz de pazarlık edip fiyatı bağlamadan binmeyin.
  • Uzun mesafe ulaşımlarında (havaalanı- merkez gibi) ve havanın çok zorlayıcı olduğu zamanlarda tuktuk tercih etmeyin.
  • Kamboçya’da sadece ulaşımda değil her türlü alışverişte mutlaka pazarlık edin.
  • Gideceğiniz mevsime özellikle dikkat edin. Aşırı sıcakta ya da aşırı yağışta Angkor Wat’ı gezmek işkence olabilir.
  • Siem Reap’ta harika oteller, cafeler, mekanlar var. Hizmet kalitesi tek kelime ile muhteşem.
  • Tonle Sap Gölü için uygun sezona dikkat edin.
  • Angkor Wat gezisini sıcak sezonda yapıyorsanız ulaşım için mutlaka klimalı bir araç tercih edin.
  • Angkor Wat’a gitmeden hangi tapınakları ziyaret edeceğinizi önceden belirleyin.
  • Siem Reap gezmesi güvenli bir yer ancak merkezin dışına çıkmayın.
  • Kamboçya’da gördüğünüz sevimli satıcı çocukların başını okşamayın sakın. Budizm inancında baş okşamak hiç hoş kabul edilmiyor.

2 günlük Siem Reap ve Kamboçya gezimizin sonuna geldik. Burada kısa bir özet yapacak olursam; Kamboçya yakın tarihinde acımasız bir soykırıma maruz kalıp çok acılar yaşamış kendi halinde bir ülke. Henüz 100 yıl önce varlığı keşfedilen Angkor Wat ve binlerce yıllık Kmer kültürü ile kendisine Dünya turizminde yer edinmeye çalışıyor. Gerçekten de Angkor Wat Dünya’nın yeni harikaları arasında sayılan kesinlikle görülmeye değer bir dini kompleks. Bu nedenle Kamboçya’ya 1-1.5 saatlik uçuş mesafesinde bulunan Tayland, Vietnam veya Laos gibi yakın ülkelerdeyseniz mutlaka 1-2 gün ayırıp Siem Reap’ı görmelisiniz. Benim söyleyeceklerim bu kadar. Aklınıza takılan herhangi bir konuda bana ulaşabilirsiniz. Başka bir yazıda görüşene kadar herkese iyi seyahatler…

Kamboçya hakkında genel bilgiler verdiğim yazımı okumak için buraya tıklayın lütfen…

“Siem Reap ve Angkor Wat: Ziyaret İpuçları ve Gezi Rehberi” için 3 yorum

Yorum bırakın